enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak

Görmezden Gelinen Gerçekler ve Sessizliği Bozmanın Önemi:

21.11.2024
A+
A-

Zor süreçlerden geçiyoruz. Bir yanda ekonomik dalgalanmalar, sosyal sorunlar ve her geçen gün ağırlaşan yaşam şartları, diğer yanda tüm bunlar karşısında “her şey yolundaymış” gibi bir duruş sergileyenler. İnsan, doğası gereği zorlayıcı koşullarda dahi bir çıkış yolu arar, ancak bu yolun en önemli şartı, gerçeği görmekten ve yüzleşmekten geçer. Ne var ki, bazıları bu temel adımı atmak yerine “hiçbir şey olmamış gibi davranmayı” tercih ediyor. Sorunlar karşısında hesap sormamak, öz eleştiri yapmamak ve hataları yok saymak ise gelecekte daha büyük bedeller ödetmeye aday.

Çevremizde olup bitenlerin farkında olan, gören ve değerlendirenler için bu suskunluk, yaklaşan daha büyük sorunların habercisidir. Sessizlik, yalnızca sorunları derinleştirir, kırılmaları büyütür. Oysa gerçekleri görüp bunlar üzerine düşünmek, öz eleştiride bulunmak ve yapılması gerekenleri dile getirmek sağlıklı bir toplumun gereğidir. Geleceğe umutla bakmak isteyenler için bu adımlar, sağduyu ve hikmetle atılmalıdır.

Ancak bu farkındalığı yalnızca hikmetle dinleyenler, ferasetle bakanlar ve kalp gözü ile görenler kazanabilir. Onlar, olayların dışına çıkarak derin bir bakış açısıyla olana bitene dikkat kesilirler. Zira gerçekler, ancak üstünü örtmek yerine yüzleştiğimizde anlam kazanır. Öte yandan ihtiraslarının peşinde koşan, kişisel menfaatlerini her şeyin üstünde tutanlar için aynı şey geçerli değildir. Onlar, sorunları görmezden gelir; gelecekteki daha büyük tehlikeleri hissetmeyecek kadar “duyu organları” kapalıdır.

Toplum olarak yüzleşme cesaretini göstermeli, sessizlikten uzaklaşıp gerçeklerle yüzleşmeliyiz. İhtirasların değil, sağduyunun yol göstericiliğinde bir araya gelmeli, geçmişte yapılan hataların üstünü örtmek yerine dersler çıkarmalıyız. Aksi takdirde, tarihin tekrar eden döngüsünde aynı hatalarla yüzleşmek kaçınılmaz olacak ve bu döngü, daha büyük bedeller ödememize sebep olacaktır.

Yazarın Diğer Yazıları