enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak

GÖLGELERDEKİ SAVAŞ SERİSİ-1

06.10.2025
A+
A-

Sosyal Mühendislik ve Finans

Ekranınıza düşen bir anlık bildirim, bir bankanın batışını mı duyuruyor? Yoksa sosyal medyada gördüğünüz, bir seçimle ilgili şüphe uyandıran viral bir video mu? Belki de haber bültenlerinde, hiç beklenmedik bir anda patlak veren bir finansal krizin haberi var. Günümüzde savaşlar artık sadece topla, tüfekle, siperlerde değil; algılarımızda, cüzdanlarımızda ve güven duygumuzda yaşanıyor. Bu yeni savaşın silahları, sosyal mühendislik, dezenformasyon ve finansal manipülasyondan oluşuyor. Ve bu savaşın asıl hedefi, genellikle ülkelerin ekonomik sistemleridir.

Görünmez Cephe: Sosyal Mühendislik ve Finans

“Sosyal mühendislik” kulağa teknik bir terim gibi gelse de, aslında binlerce yıldır var olan “ikna ve kandırma sanatı”nın dijital çağdaki adıdır. Bugün, bu sanat, toplum mühendisliği seviyesine ulaşmış durumda. Amacı, kitlesel panik yaratarak, güveni aşındırarak ve yanlış bilgiyi yayarak toplumları ve ekonomileri istikrarsızlaştırmaktır.

Peki finansın bununla ne ilgisi var? Her şey! Bir ülkenin para birimine yönelik organize bir dezenformasyon kampanyası düşünün. “Bankalar batıyor,” “Döviz kuru fırlayacak” gibi korku hikayeleri, sosyal medyada bot hesaplarla hızla yayılır. İnsanlar paniğe kapılıp paralarını çekmeye kalktığında, bankalar üzerinde bir likidite sıkışıklığı baskısı oluşur. Yatırımcılar güvenlerini kaybeder, sermaye kaçar ve bir kısır döngü içinde gerçekten bir kriz başlar. İşte bu, bir silah olarak finansın ta kendisidir. Hedef, fiziken bir bina yıkmak değil, bir ekonominin temelini oluşturan “güven” duvarını yıkmaktır.

Ülkeler Neden ve Nasıl Hedef Alınıyor?

Hiper-enflasyon, dış borç krizi, ani kur çöküşleri… Bu manzaraları sadece “iç politika hataları” olarak görmek artık yetersiz. Küresel aktörler (rakip devletler, spekülatör fonlar, aracı gruplar), bir ülkenin zaaflarını haritalandırıyor:
Yüksek Dış Borç: Ülkenin borçlarını ödeyemeyeceği algısı yayılarak uluslararası kredi puanı düşürülebilir.
Siyasi Kutuplaşma: Toplumu derinden bölen konular, sosyal medyada körüklenerek iç çatışma derinleştirilebilir. İstikrarsız bir ülkeye kimse yatırım yapmaz.
Finansal Kırılganlık: Bankacılık sistemi veya döviz rezervleri zayıfsa, bu noktalara yönelik koordineli saldırılarla sistem çökmeye zorlanır.

Bu, bir “ekonomik tetikçiliğin” modernize olmuş halidir. Artık sadece birilerine rüşvet verip proje imzalatmak değil, tüm bir kamuoyunun zihnini ele geçirip, onları kendi elleriyle ekonomik bir çöküşe sürüklemek söz konusu.

Peki Biz Ne Yapabiliriz?

Bu karanlık tablo karşısında çaresiz değiliz. Direniş, önce bireysel farkındalıkla başlar.

  1. Duygularınızın Tuzağına Düşmeyin: Size öfke, korku veya aşırı umut veren bir habere hemen inanmayın. Bu duygular, sosyal mühendislerin en sevdiği araçlardır. “Nefes al, sorgula” kuralını benimseyin.
  2. Kaynak Avcısı Olun: Bir bilgiyi paylaşmadan önce, kaynağını mutlaka kontrol edin. Güvenilir bir kurum mu, anonim bir hesap mı? Finansal çıkar ilişkisi olan biri mi paylaşıyor?
  3. Finansal Okuryazarlığınızı Geliştirin: Temel ekonomi bilgisi, manipülatif haberleri filtrelemenize yardımcı olur. Bir bankanın nasıl çalıştığını, döviz kurunun neye bağlı olduğunu basitçe anlamak, sizi paniğe sürüklenmekten koruyabilir.
  4. Yerel ve Bağımsız Doğrulama Kaynaklarını Destekleyin: Gerçekleri ortaya çıkarmak için uğraşan gazetecileri ve sivil toplum kuruluşlarını takip edin ve destekleyin.

Konuyu Derinlemesine Anlamak İçin 3 Kitap Önerisi:

Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları- John Perkins: Modern çağda ekonomik manipülasyonun nasıl “profesyonel” bir meslek haline geldiğini, devletlerin ve şirketlerin nasıl borçlandırılarak kontrol altına alındığını anlatan çığır açıcı bir eser. Konunuzun özünü anlamak için temel bir başlangıç.

Görünmez Terör: Sosyal Mühendislik ve İkna Silahları – Christopher Hadnagy: Sosyal mühendisliğin psikolojik temellerini, insan zihninin nasıl hack’lendiğini ve bu saldırılara karşı nasıl korunabileceğimizi sade bir dille anlatıyor.

Savaş ve Barış Zamanında Yalan – Peter Oborne: Tarih boyunca iktidarların ve güç odaklarının, savaş çıkarmak, krizi yönetmek veya kamuoyunu manipüle etmek için nasıl yalan söylediğini ve bu yalanların toplumları nasıl şekillendirdiğini inceliyor. Finansal manipülasyonun tarihsel arka planını görmek için mükemmel bir kaynak.

Bugünün savaşı, tanklarla değil, tweet’lerle; bombalarla değil, bilançolarla; siperlerde değil, zihinlerde veriliyor. Zafer, en çok askere değil, en doğru bilgiye ve en güçlü toplumsal dirence sahip olana gidecek. Unutmayın, her panik satışı, her sorgusuz paylaşım, her güven kaybı, görünmez düşman için bir zaferdir. Bize düşen, aklımızı ve cüzdanımızı korumak için savaşın bu yeni kurallarını öğrenmek ve eleştirel düşünceyi asla elden bırakmamak.

    Yazarın Diğer Yazıları