Yargıtay Onursal Daire Başkanı Hamdi Yaver Aktan, İBB Başkanı İmamoğlu’na verilen hapis cezası ve siyasi yasak kararının bozulması gerektiğini belirterek “Görevden alınması hukuki olmaz. Bu karar doğrudur diyecek bir hukukçu varsa gelsin, tartışalım” dedi.
Yargıtay Onursal Daire Başkanı ve Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Hamdi Yaver Aktan, önceki gün gazeteci Saygı Öztürk’ün programında, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na getirilen siyasi yasağa ve İBB’ye açılan terör soruşturmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Aktan, “İmamoğlu’yla ilgili bir iddia var. O konuyla ilgili bir yargılamaya gidilmiş. Doğru veya yanlış bir karar verilmiştir. Öncelik istinafta daha sonra da Yargıtay’da incelenecektir. Buna bağlı olarak hemen İmamoğlu’nun alınabileceğini düşünmüyorum” dedi.
İBB’ye açılan soruşturmaya ve güvenlik soruşturması tartışmalarına ilişkin bilgilendirmelerde bulunan Aktan, 29 Kasım 2019-17 Nisan 2021 arasında arşiv ve güvenlik soruşturması yapılabilmesinin hukuken imkânının olmadığına vurgu yaptı. Aktan, “Güvenlik soruşturması yapılabilirliği yok, ne yapılacak? Sadece sabıka kaydı alınabilir. Sabıka kaydında kişi sabıkasızsa sorun yok. Kaldı ki eski hükümlüyse, eski hükümlerin de belli bir oranda bir yerlerde çalıştırılabilmeleri yasal düzenlemedir. Dolayısıyla o soruşturmadan da İmamoğlu’nun görevden alınabilirliği hukuki olmaz. Devam eden yargılama kesinleşmediği için belediye başkanlığıyla ilgili hiçbir engeli yoktur” dedi. Aktan, güvenlik soruşturması yapılamadığı için bir kişinin suçlanmasının doğru olmadığını belirtti.
KARAR BOZULMALI
Kararda hukuka aykırılıklar olduğunu belirten Aktan, “Hüküm verildiği celseden önceki 11 Kasım’da yedinci celsede duruşma yapan yargıcın tarafsız olmadığı iddiasıyla, red talebi yapılmıştı. Ara kararında ‘sanık müdafi savunma haklarını kısıtladığını ileri sürmesi nedeniyle bu şekilde savunma hakkı kısıtlanıyorsa bunun da bozma sebebi olacağı ancak kanaatimizce bütün hususların davayı uzatmaya yönelik olduğu şeklinde’ bir ibare var. Bu ara kararda ‘Ben mahkûmiyet vereceğim’ anlamı çıkıyor. Bozma sebebi üst mahkemeye gitmesi halinde olacağına göre ‘ben seni mahkûm edeceğim üst mahkemede hakkını ara’ demektir. Hâkimin bu şekilde bir ara kararı yazması mümkün değildir. Reddi hâkim talebinin bu sefer bu ara kararıyla da doğru olduğu iddiası ortaya çıkıyor” dedi. Aktan verilen kararın bozulması gerektiğini belirterek “Bu karar doğrudur diyecek bir hukukçu varsa gelsin bana kamuoyunda tartışmaya hazırım” dedi.
KAYNAK: Cumhuriyet
