“Ben 12 Eylül’ü de gördüm, birçok olağanüstü durumları da gördüm. Ama bu kadar açık, alenen, göz göre göre bir faşizm uygulanmadı.” Bu sözler …
“Ben 12 Eylül’ü de gördüm, birçok olağanüstü durumları da gördüm. Ama bu kadar açık, alenen, göz göre göre bir faşizm uygulanmadı.”
Bu sözler, çevre sorunlarına dikkat çekmek için kurulan, ancak uzun zamandır faaliyetlerini yerine getiremeyen Van Çevre, Tarihi Eserleri Koruma, Araştırma ve Geliştirme Derneği (ÇEV-DER) Başkanı Ali Kalçik’a ait. ÇEV-DER’in kendi alanında çalışamamasının sebebi Van’da bin 843 gündür devam eden eylem ve etkinlik yasağı.
Van’da Türkiye’de anayasal bir hak olan eylem, etkinlik, toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenlemek, ülkenin doğusundaki Van şehrinde valiliğin iznine bağlanmış durumda. Aslında yasak 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ilan edilen OHAL kapsamında tüm Türkiye’de uygulanıyordu. Diğer şehirlerde bir süre sonra kaldırılan yasak Van’da ise 21 Kasım 2016’dan beri devam ediyor. 15 günde bir vali kararıyla uzatılan yasağın ne zamana kadar süreceği de bilinmiyor.
Sivil toplum etkinlikleri felç
Eylem ve etkinlik yasağı, Van’da faaliyet gösteren siyasi partiler ve sivil toplum örgütlerini felç etmiş durumda. Konser, tiyatro, basın açıklaması, yürüyüş, oturma eylemi, anket, stand kurma, imza kampanyası, bildiri, broşür ve el ilanı dağıtmak valinin iznine bağlı. Sivil toplum örgütünün çalışmaları da bu yasak gerekçe gösterilerek engelleniyor. Çalışmaları engellenen kurumlardan biri olan ÇEV-DER Başkanı Ali Kalçık, çevre sorunlarına dikkat çekmek için yapmak istedikleri her etkinlikte yüzlerce polis ve zırhlı araçlarla karşılaştıklarını söylüyor:
“Dünya Çevre Günü için açıklama yapmak istedik. Üç basın mensubu, üç de ÇEV-DER üyesi ile birlikte Erciş’e gittik. İnanın orada düşman kuvvetleri gelse o kadar tedbir alınmaz. Yüzlerce güvenlik görevlisi, onlarca araç, TOMA’lar, zırhlı araçlar bizi konvoy eşliğinde ilçeden çıkarttı. Böyle bir vahşetle bizi şehir dışına çıkarıncaya kadar konvoyla halinde ablukaya aldılar. Öyle bir vahşet uygulanıyor.”
Mahkemeye göre yasak hukuki
Van Valiliği’nin yasağı uzatma kararı, kentteki hukukçular tarafından defalarca mahkemeye taşındı ve yürütmenin durdurulması kararı verilmesi talep edildi. Ancak yapılan tüm başvurular mahkemelerce reddedildi. Yasağa karşı dava açan avukatlardan Mahmut Kaçan, “ret” kararını bir üst mahkeme olan Erzurum Bölge İdare Mahkemesi’ne taşıdı. Ancak İstinaf Mahkemesi verdiği kararda eylem ve etkinlik yasağının hukuka uygun olduğunu belirterek kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığına dair karar verdi. Ancak Kaçan’a göre, sistematik olarak sürdürülen yasaklamalar, anayasal bir hakkı fiilen ortadan kaldırmış durumda.
Kaçan, “Bu konuda hem Anayasa Mahkemesi, hem de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Türkiye aleyhine verdiği yüzlerce karar var. Ama yargı kurumlarının da yargı faaliyeti yürüten mahkemelerin de hiçbir şekilde bu bağlayıcı nitelikteki kararları esas almadığını görüyoruz” diyor.
Van
Valilik yasağı 15 gün daha uzattı
Valilik, geçen hafta yasağın süresini 15 gün daha, yani 14 Aralık’a kadar uzattı. Yapılan açıklamada, vatandaşların can ve mal güvenliğinin sağlanması, terör örgütlerinin planlarının bertaraf edilmesi, milli güvenliğin oluşturulması, kamu düzeni ve genel sağlığın korunması, temel hak ve özgürlükler ile asayişin devamının temini ile şiddet olaylarının yaygınlaşmasının engellenmesinin amaçlandığı belirtildi. Ancak ÇEV-DER Başkanı Ali Kalçik bu gerekçelere katılmıyor:
“Gerekçesinin güvenlik olduğunu söylüyor. Şimdi sonuçta AKP için veya iktidar yanlıları için her türlü eylem etkinlik var, ama herhangi bir güvenlik sorunu yok. Zaten bölgede güvenlik sorunu yok, olmadı. Bu sadece muhaliflerin sesini kestirmek, sesini bastırmak için yapılan bir baskıdır, bir faşizmdir.”
Siyasi parti faaliyetleri de yasağa takılıyor
Doğu Anadolu Bölgesi’nin en büyük şehirlerinden olan ve yaklaşık bir milyon 200 bin kişinin yaşadığı Van’daki yasak, AKP dışındaki siyasi partilerin de çalışmalarını etkiliyor. Yasaklardan en çok etkilenen de 2019 yerel seçimlerinde yaklaşık yüzde 54 oy alan HDP. HDP’nin parti binası dışında yaptığı bütün etkinlikler yasağa takılıyor. Avukat Mahmut Kaçan, pervasız ve genişletilmiş şekilde uygulanan yasağın siyasi partileri de etkilediğini düşünüyor.
Avukat Mahmut Kaçan
Kaçan, “Van’da muhalif olarak değerlendirilen partilerin çalışmaları da bu yasakla engelleniyor. Bunun içinde CHP de var, HDP de var. Parti üyelerine bu yasak gerekçe gösterilerek idari para cezaları kesiliyor. Sınırsız, ölçüsüz, tamamen keyfi bir şekilde uygulanan bu yasak, diğer yasalarda düzenlenen özgürlük alanlarına da müdahale eder duruma geldi” diye konuşuyor.
AKP’nin etkinlikleri yasaktan muaf
Van’daki yasaklar iktidar partisi veya iktidara yakın kurumlara pek uygulanmıyor. AKP, kentin en işlek caddelerinde üye kaydı için stand açarken geçtiğimiz aylarda HDP’nin de aynı amaçla açtığı standa müdahale edilmiş ve izin verilmemişti.
Yasak da bile çifte standart uygulandığını söyleyen Avukat Mahmut Kaçan, “Kentte herhangi bir şekilde hükümete veya mevcut herhangi bir gidişata yönelik eleştiri niteliğinde olan bir toplantı ve gösteri hiçbir şekilde sorgulanmadan zaten yasaklanıyor. Hükümeti destekler nitelikte bir gösteri, eylem, toplantı yapıyorsanız hiçbir şekilde bu yasağın muhattabı olmuyorsunuz” şeklinde konuşuyor.
Neden Van?
Peki, eylem ve etkinlik yasakları niye sadece Van’da uygulanıyor? Avukat Kaçan’a göre, bu kararlar merkezi düzeyde alınıyor ve Van pilot il seçilmiş durumda. Mahkeme kararlarına da bakıldığında bu kararın Van Valiliği’ni aşacak şekilde, merkezi düzeyde alınmış olduğunu düşündüklerini belirten Kaçan, “Kuvvetle muhtemel merkezi düzeyde böyle bir talimat verildiğini düşünüyoruz. Yani hiçbir şekilde Van’da bu anayasal hak kullandırtılmayacak şeklinde bir talimat gittiği çok açık” diyor.
Van’da altıncı yılına giren yasakların ne zamana kadar süreceği ise belirsizliğini koruyor.
Felat Bozarslan/ Van
©Deutsche Welle Türkçe
KAYNAK: Deutsche Welle