enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,5851
EURO
34,6875
ALTIN
2.525,30
BIST
9.524,59
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
16°C
İstanbul
16°C
Az Bulutlu
Cuma Hafif Yağmurlu
15°C
Cumartesi Açık
20°C
Pazar Az Bulutlu
21°C
Pazartesi Az Bulutlu
20°C

2022 göğe bakma yılı olacak! Ay’dan Mars’a birçok heyecanlı keşif bizi bekliyor

Önümüzdeki günlerin ne getireceği bilinmez elbette, ancak şu anki tabloya bakıldığında bir şeyi net bir biçimde söyleyebiliyoruz: 2022 uzay …

2022 göğe bakma yılı olacak! Ay’dan Mars’a birçok heyecanlı keşif bizi bekliyor
Ekip Türkiye
10.01.2022
A+
A-

Önümüzdeki günlerin ne getireceği bilinmez elbette, ancak şu anki tabloya bakıldığında bir şeyi net bir biçimde söyleyebiliyoruz: 2022 uzay araştırmalarının yılı olacak. Birçok ülkenin çalışmalarına hız vermesiyle, uzay yarışı yıllar sonra yeniden kızışacak.

ABD’nin odağında Ay ve önümüzdeki birkaç yılda burada kurulması hedeflenen Ay kolonisi olacak. Çin Tiangong Uzay İstasyonu’nu tamamlarken, geçmişte defalarca başarısız olan Avrupa ülkeleri ve Rusya bu kez Mars’a gönderdikleri uzay aracını sağ salim yüzeye indirmeye çalışacak. Hindistan, Güney Kore ve Japonya’nın da bir dizi uzay misyonunu hayata geçirmesi planlanıyor.

Gelin isterseniz 2022’nin uzay yolculuklarını altı ana başlıkta toparlayıp önümüzdeki günlerde gezegenimizi nelerin beklediğine bir bakalım.

ROKETLER

NASA’nın yeni uzay fırlatma sistemi (SLS) büyük bir ilgi odağı olacak. Bugüne kadar geliştirilmiş bu en güçlü roket, kurumun Artemis derin uzay araştırmaları programı kapsamında, astronotları Ay’a ve ötesine götürecek. Bu misyonlarla NASA, Güneş Sistemi’ni robotlardan ziyade insanların araştırmalarına yeniden açmak ve astronotların Ay yüzeyine inişini düzenli bir hale getirmek istiyor.

Program kapsamında, 98 metre yüksekliğindeki ilk roketin Şubat ayında fırlatılması planlandı. İnsansız Orion kapsülünü taşıyacak olan bu roket, Ay’ın çevresinde elips şeklinde bir yörüngeye girecek şekilde fırlatılacak. Yörüngedeki en orta noktada Ay’ın yüzeyine 100 kilometre kadar yaklaşacak olan roket, ardından 64.000 kilometreden fazla mesafedeki en uç noktaya çekilecek. Bu aynı zamanda insanlar için üretilmiş bir uzay aracı ile Dünya’ya arasında kaydedilmiş en uzak mesafe olarak da tarihe geçecek.

Tamamen faaliyete geçtiğinde 4 ila 6 astronot taşıyacak şekilde tasarlanmış olan Orion’un üzerinde, enerji verecek ve yörüngede manevra yapabilmesi için gerekli gücü sağlayacak bir servis modülü bulunacak. Bu modülün üreticisi Avrupa Uzay Ajansı. Dolayısıyla bu kurumun da Artemis misyonlarında önemli bir yere sahip olacağını söyleyebiliriz.

Eğer Şubat ayındaki misyon başarılı olursa, 2024 yılında kapsül bu kez içindeki mürettebatıyla birlikte Ay’ın etrafında seyahat edecek. Bunun ardından 2025 yılında da 53 yıl sonra yeniden Ay’a iniş gerçekleştirilecek. NASA’nın en son insanlı ay misyonu olan Apollo 17, Aralık 1972’de Taurus-Littrow Vadisi’ne inmişti.

Bu kez mürettebatta en az bir kadın olacak. Bu misyonla astronotların aylar sürecek misyonlar yürüteceği ve gelecekte Mars’ta kurulacak kolonilerde ihtiyaç duyulacak teknolojileri geliştireceği programın temelleri atılacak.

Ay’da kurulacak ilk yerleşim yeri için hedef Shackleton Krateri. Bu krater buz rezervleri barındırdığı düşünülen güney kutbu yakınlarında bulunuyor. Bu buzdan elde edilecek su sadece astronotların yaşamı için gerekli değil. Aynı zamanda suyun elektroliz yoluyla hidrojen ve oksijen atomlarına ayrılmasıyla roket yakıtı üretimi de mümkün olabilecek.

Gözden Kaçmasın

#NASA#ARTEMİS MİSYONU

Uzay giysileri ile ilgili şoke eden gerçekler! Kurşunu durduruyor ama…Hürriyet.com.tr

AY

Ay’da koloni kurma hazırlıklarının bir parçası olarak NASA, 2,6 milyar dolarlık Ticari Ay Kargo Hizmetleri (CLPS) girişimi kapsamında, çok büyük robot misyonlarını da hayata geçirecek. Bu bağlamda Ay’a bir robot uzay aracı filosu gönderilecek. İlk misyonlar bu yıl başlayacak.

NASA’nın desteği ile özel şirketler tarafından inşa edilmiş olan bu robotlar, Ay’ın yüzeyinin altındaki su depolarının haritasını çıkarmak, Ay’ın derinliklerini araştırmak ve yüzeyde incelemeler yapmak için daha küçük robot cihazlar göndermek gibi görevler üstlenecek.

Son yıllardaki atılımlarıyla adından söz ettiren uzay şirketi Astrobotic, yeni tasarladığı Peregrine isimli aracını, Ay’ın kuzey doğu bölgesinde dümdüz bir bazalt kaya olan Lacus Mortis’e (ölüm gölü) gönderecek. Peregrine’in 11 ayrı alet taşıyor olacak. Ardından başka bir ABD şirketi olan Intuitive Machines de 6 adet aleti taşıyan bir uzay aracını Oceanus Procellarum’a yani Fırtınalar Okyanusu’na gönderecek.

Önümüzdeki üç yıl için planlanmış 12 CLPS misyonu daha var. Ancak NASA’nın baş bilim insanı olan Thomas Zurbuchen, geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada, bu özel girişimlerin her birinin çok ciddi başarısızlık riskleri taşıdığını belirterek, “Bu misyonların yarısı hüsranla sonuçlanabilir” diye konuştu.

Buna ek olarak, Rusya ve Hindistan da önümüzdeki yıl kendi uzay araçlarını Ay yüzeyine indirmeyi planlıyor. Güney Kore ise mineral yapısını incelemek için Ay’ın yörüngesine bir uydu göndermeyi takvimine almış durumda.

MARS

Dünya dışı yaşam formlarına dair arayış, bu yıl Avrupa ülkeleri ile Rusya’nın iş birliğinde geliştirilen ExoMars misyonunun hayata geçirilmesiyle bir adım ileri taşınacak. ExoMars kapsamında, bir robot uzay aracı Mars’ın kuzey yarımküresindeki 200 kilometre genişliğindeki kille kaplı Oxia Planum’a inecek.

DNA araştırmalarının öncülerinden olan İngiliz kimyager Rosalind Franklin’in adını taşıyan uzay aracı, Mars yüzeyinin yaklaşık 1 metre kadar derinine inebilen bir matkap taşıyor olacak. Bu matkapla yapılacak kazılarda halen hayatta olan ilkel yaşam formlarının ya da en azından nesli tükenmiş organizmaların kalıntılarının bulunacağı umuluyor.

300 kilogramlık hava aracı Airbus Savunma ve Uzay şirketi tarafından, İngiltere’nin Stevenage şehrinde bulunan tesislerde üretildi. Fırlatma tarihi 22 Eylül 2022, Mars’a iniş tarihi ise 10 Haziran 2023 olacak şekilde planlama yapıldı.

Ancak bu misyonun başarılı olma şansına şüpheyle yaklaşılıyor çünkü geçmişte ne Rusya ne de Avrupa, Mars’a inişte başarılı olabildi. Kırmızı gezegene yapılan 19 Rus ve Sovyet misyonu ile iki Avrupa misyonu başarısız oldu. Avrupa’nın gönderdiği Schiaparelli Uzay Aracı’nın ExoMars misyonunun denemesi olması amaçlanıyordu. Ancak Schiaparelli, 2016 yılında maalesef Mars yüzeyine çakıldı.

ASTEROİDLER

Asteroidlerle ilgili şüphesiz en dikkat çekici misyonların başında NASA’nın Dünya’yı korumak için geliştirdiği asteroid savunma sistemi gelecek. Geçen yıl fırlatılan İkili Asteroid Yeniden Yönlendirme Testi (DART) uzay aracı, Eylül ayında Dimorphos isimli gökcismine çarpacak. Saatte 6700 kilometre hızla ilerleyen 600 kilogram ağırlığındaki DART, bir futbol stadyumu büyüklüğündeki Dimorphos’un parçası olduğu Didymos’un etrafındaki yörüngesini değiştirmeye çalışacak.

Astronomlara göre, eğer DART başarılı olursa, NASA ve diğer uzay ajansları Dünya’ya doğru yaklaşmakta olan daha büyük bir asteroidin yönünü değiştirmek için araçlar geliştirebilecek ve böylece Armageddon filminde gördüğümüze benzer bir felaketin önüne geçilecek. Zira eğer Dimorphos büyüklüğünde bir asteroid dünyaya çarpacak olursa, 400 ila 600 megaton TNT’ye denk bir patlama yaşanabilir. DART’ın sistem mühendisi Elena Adams, Science dergisine yaptığı açıklamada, “Bu durumda Manhattan gibi bir şehir yeryüzünden tamamen silinecektir. DART’ın amacı dünyayı kurtaracak bir tekniği göstermek” diye konuştu.

NASA’nın bir sonraki yıl için başka asteroid misyonu planları da bulunuyor. Bu bağlamda Psyche isimli uzay aracı fırlatılacak. Ağustos ayında fırlatılması planlanan bu uzay aracı 16 Psyche isimli asteroidi ziyaret edecek. Bilim insanları 16 Psyche’nin bir gezegenin çekirdeğinden geriye kalan parça olduğunu düşünüyor. Tahminlere göre, bu gezegen, bir başka gökcismiyle şiddetle çarpışması sonucu dış katmanlarını kaybetti ve geriye çok büyük bir nikel ve demir yığını olan 16 Psyche kaldı. 16 Psyche’yi incelemek, bilim insanlarına bir gezegenin çekirdeğinde ne olduğunu görebilmek adına benzersiz bir fırsat sağlayacak. Dahası metalden oluşmuş bir dünyanın nasıl bir yer olduğuna dair de keşifler yapılabilecek.

Gözden Kaçmasın

#ALTIN#GÜMÜŞ

Herkesin gündemi altın! Peki bu değerli maden nasıl ortaya çıktı? Hürriyet.com.tr

İNSANLI UZAY UÇUŞLARI

Boeing yeni Starliner mürettebat kapsülünü yörüngeye yerleştirmeye ve böylece Uluslarası Uzay İstasyonu (ISS) ile Dünya arasında astronot taşımacılığı yapmaya başlamak için girişimlerde bulunacak. 2019 yılında benzer bir uçuş ISS’e ulaşamamış, geçen yılki girişim de yakın vanalarının açılmaması nedeniyle son dakikada iptal edilmişti.

Boeing şu an 2022 başları için mürettebatsız bir Starliner fırlatışı planlıyor. Bunun ardından yıl içinde astronotların da dahil olduğu bir test uçuşu yapılacak. Ardından Bu kapsül (ve SpaceX’in Crew Dragon uzay aracı) ISS seferlerine başlayacak.

Çin ise Nisan ayında, üç temel modülünden Tianhe adı verilen ilkini fırlattığı Tiangong (Cennet Sarayı) isimli uzay istasyonunu tamamlamayı umuyor. Bu yıl içinde Mengtian ve Wentian isimli modüller de uzaya gönderilecek.

Çin’in uzay istasyonu ISS’e kıyasla çok daha küçük tasarlandı. Pekin burada en az 10 yıl boyunca sürekli üç astronot barındırmak istiyor. Mürettebattaki astronotların görevlerinin başında 2024’te fırlatılacak ve Tiangong istasyonuyla birlikte yörüngeye yerleşecek Xuntian Uzay Teleskopu’nun bakımı gelecek. Aşağı yukarı Hubble ile aynı büyüklükte bir aynayla donatılmış olan Xuntian’ın görevleri arasında kara maddenin ve kara enerjiyle ilgili çalışmaların yanı sıra galaksinin oluşumunun ve evriminin izlerini sürmek de bulunuyor.

UZAY TURİZMİ

Jeff Bezos’un kurucusu olduğu Blue Origin ile Richard Branson’ın şirketi Virgin Galactic, geçen yıl ilk yörünge altı uçuşlarını başarıyla tamamladı. İki şirket de 2022’de bu uçuşları düzeni hale getirmek ve turistleri birkaç dakikalık bir ağırlıksızlık deneyiminin ardından Dünya’ya geri getirmeyi hedefliyor.

Uzay araştırmalarında 2022 yılının en önemli değişikliklerinden biri de NASA Gezegenler Birimi Direktörü Dr. Jim Green’in emekliliği olacak. 1980’lerden beri NASA’da görev yapan, bunun 12 yılını direktör olarak geçiren Green, geçtiğimiz yıl Eylül’de emeklilik kararını açıklamıştı. Mars’ı insanlar için yaşanabilir bir yer haline getirme fikrinin mimarı olan Green, aynı zamanda Jüpiter’in buzla kaplı uydusu Europa’ya 2024’te gönderilecek misyonun da en önemli destekçilerinden. Green, emeklilik öncesi son röportajlarından birini New York Times gazetesine verdi. Mars ile Güneş arasına yerleştirilecek dev bir manyetik kalkanla, bu gezegenin atmosferinin korunabileceğini, böylece daha ılık ve yaşanabilir bir ortam oluşacağını belirten Green, “Güneş’in etkilerini durdurduğunuzda hava basıncı artar. Mars kendi kendine yaşanabilir bir hale gelmeye başlar. Bizim istediğimiz şey bu: Gezegenin mümkün olduğunca katkıda bulunması. Basınç artınca sıcaklık da artar” dedi ve ekledi: “Yaşanabilir hale getirmenin ilk aşaması 60 milibardır. Buna Armstrong sınırı denir. Bunun altındaki basınçta, yüzeyde yürüyüş yaptığınızda kanınız kaynamaya başlar. Eğer ortamda uzay giysisi kullanmadan hayatta kalabilirseniz, daha fazla esneklik ve hareketlilik kazanırsınız. Daha yüksek sıcaklık ve basınç, toprakta bitki yetiştirmeye başlamanıza olanak sağlar.” Venüs’ün yaşanabilir hale getirilmesiyle ilgili de konuşan Green, “Orada ışığı yansıtacak bir fiziksel kalkana ihtiyaç var. Kalkanı kurduğumuz anda, sıcaklıklar düşmeye başlayacaktır” ifadelerini kullandı. Green, diğer gezegenlerdeki canlı izi arayışıyla ilgili olarak umutlu sözler söyledi. Mars’ta canlı izi arayışının 1976’da Viking uzay araçlarıyla başladığını hatırlatan Green, günümüzde o zamana kıyasla çok daha metodik çalışmalar yürütüldüğünü belirtti. Green, “Viking’leri korkunç bir yere indirdik çünkü nereye indireceğimizi bilmiyorduk. Sadece Mars yüzeyine indirmeye çalışıyorduk. Gobi Çölü’ne iniş yapmak gibi bir şeydi. Jezero Kraterine, şu an Perseverance’ın bulunduğu nehir deltasına iniş yapmalıydık ama o zamanlar böyle bir yerin varlığından haberdar değildik” dedi. Viking deneylerinden birinde kayalardaki mikrobiyal yaşam izleri tespit ettiklerini ancak üç örnekten sadece birinde bu sonuç elde edildiği için “bulduk” diyemediklerini de sözlerine ekleyen Green, “Bugün gerçekten emin olacağız çünkü o kayalardan örnekleri Dünya’ya getireceğiz. O zamanlar örnekleri Dünya’ya getirmemiz gerekeceğini bilmiyorduk” diye konuştu.

The Observer’ın “To the moon and beyond: what 2022 holds for space travel” ve The New York Times’ın “NASA’s Retiring Top Scientist Says We Can Terraform Mars and Maybe Venus, Too” başlıklı haberlerinden derlenmiştir.

KAYNAK: Hürriyet

ETİKETLER: , , , ,