İsrail ile İran arasında başlayan savaş dördüncü gününe girerken çatışmalar daha da sertleşiyor. Fordo Nükleer tesisi hala ayakta. İsrail, F-35 savaş uçaklarıyla Tahran, Tebriz ve İsfahan’ı vururken; İran da Tel Aviv, Yafa ve Bat Yam şehirlerini dronlar ve balistik füzelerle hedef alıyor. Taraflar karşılıklı olarak petrol rafinelerini de bombaladı. Yaşanan saldırılar sonucunda çok sayıda sivilin hayatını kaybettiği bildiriliyor.

Savaşın çıkış nedenlerinden biri olan İran’ın nükleer tesisleri, özellikle de Fordo Uranyum Zenginleştirme Tesisi, hâlâ ayakta. Kum kenti yakınlarında, dağın yaklaşık bir kilometre altına inşa edilen bu tesis, İsrail’in birincil hedefi olmaya devam ediyor. Ancak mevcut saldırılara rağmen, Fordo tesisine ciddi bir zarar verilebilmiş değil.

Axios’un yayımladığı analizde, İsrail’in İran’daki operasyonlarının başarısının Fordo’nun etkisiz hale getirilmesine bağlı olduğu belirtiliyor. Ancak uzmanlara göre İsrail’in elinde, bu kadar derin bir yapıyı yok edebilecek ağır bombardıman kapasitesi bulunmuyor. Bu düzeyde bir operasyon için yalnızca ABD’ye ait B-52 bombardıman uçaklarının uygun olduğu ifade ediliyor.
İsrail’in Washington Büyükelçisi Yechiel Leiter de Fordo’nun imhasının operasyonun tamamı açısından belirleyici olduğunu vurgularken, üst düzey bir İsrailli yetkili, El Arabiya’ya yaptığı açıklamada, “Fordo’yu vuramazsak tüm operasyon boşa gider,” diyerek ABD’nin rolünün kaçınılmaz olduğunu belirtti.

Trump’tan Net Mesaj Gelmedi
İsrail, Fordo’ya yönelik doğrudan saldırı için ABD’den destek istese de Washington yönetimi net bir pozisyon almaktan kaçınıyor. Axios’un kaynaklarına göre, İsrail Başbakanı Netanyahu ile görüşen ABD Başkanı Donald Trump, ABD’nin olası katılımına dair bir ima ortaya koymuş olsa da Beyaz Saray bu iddiayı kısa sürede yalanladı. Şu an itibarıyla ABD, yalnızca savunma amaçlı destek sunduğunu bildiriyor.
2009 yılında varlığı duyurulan Fordo tesisi, İran’ın nükleer silah geliştirme ihtimaline dair kaygıları artırmıştı. 2015’te imzalanan nükleer anlaşma ile bu tesisteki faaliyetler durdurulmuştu. Ancak Trump yönetiminin 2018’de anlaşmadan çekilmesi sonrası, İran uranyum zenginleştirme faaliyetlerini yeniden başlattı.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın 2025 raporuna göre İran, yüzde 60 oranında zenginleştirilmiş uranyuma sahip. Bu oran yüzde 90’a ulaştığında İran’ın altı adet nükleer bomba üretebileceği değerlendiriliyor. Şu an bu seviyede uranyuma sahip olup nükleer silah geliştirmemiş tek ülkenin İran olduğu belirtiliyor.
