Transition eklemek gerekirse, bu gelişmeler yalnızca askeri değil, siyasi boyutlarıyla da yeni tartışmaları gündeme taşıdı.
Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde, Telegram üzerinden yaptığı açıklamada İsrail’e sert uyarılarda bulundu. “Düşmanın Gazze’yi işgal etme yönündeki suç planları, siyasi ve askeri liderliği için bir felaket olacak. Ordusu, askerlerinin kanıyla bunun bedelini ödeyecek” ifadelerini kullandı.
Ebu Ubeyde ayrıca, “İsrailli esirler de savaşçılarımızla aynı riskli koşullar altında kalmaya devam edecek” dedi. Ölen her İsrailli askerin isim, fotoğraf ve ölüm belgesiyle kamuoyuna duyurulacağını belirtti. Kassam Tugayları, daha önce İsrail ordusunun bazı esirleri kendi saldırılarıyla öldürdüğünü öne sürmüş, ancak bu konuda resmi istatistik yayımlamamıştı.
Transition cümlesiyle belirtmek gerekirse, bu açıklamalar Tel Aviv’deki siyasi çevrelerde esir askerlerle ilgili endişeleri artırdı.
İsrail’in i24 televizyonu, Gazze’nin dış mahallelerinde hava saldırıları ve ağır topçu ateşi eşliğinde şiddetli çatışmalar yaşandığını duyurdu. Sosyal medyada ise bazı İsrail askerlerinin pusuya düşürüldüğü, hatta dört askerin esir alınmış olabileceği yönünde iddialar gündeme geldi.
Yoğun helikopter uçuşları, işaret fişekleri ve çatışma seslerinin ekranlara yansıması üzerine, İsrail ordusunun “Hannibal Protokolü”nü devreye sokmuş olabileceği ileri sürüldü. Ancak ne İsrail ordusu ne de Filistinli gruplar bu bilgileri doğrulayan resmi açıklama yaptı.
İsrail ordusu, son günlerde Gazze kentine yönelik saldırılarını yoğunlaştırdı. Savunma Bakanı Yisrael Katz’ın 21 Ağustos’ta onayladığı “Gideon 2 Harekâtı” kapsamında mahalleler ağır bombardıman altında kaldı. Operasyonun Zeytun’dan Sabra’ya kadar geniş bir alanda sürdüğü ve bölgenin “tehlikeli çatışma bölgesi” ilan edildiği bildirildi.
Transition ifadesiyle, bu saldırılar 7 Ekim 2023’ten beri devam eden işgal politikalarının en ağır aşamalarından biri olarak değerlendiriliyor.
Uluslararası raporlara göre, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de 63 bin 25 Filistinli hayatını kaybetti. Çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 159 bin 490 kişi yaralandı. Ayrıca 9 binden fazla kişi kayboldu, yüz binlerce insan yerinden edildi. Açlıktan ölenlerin sayısı ise 322’ye ulaştı; bunların 121’i çocuk.
İnsan hakları örgütleri, 10 bin 800’den fazla Filistinlinin İsrail hapishanelerinde işkence, açlık ve sağlık hizmetlerinden yoksun bırakılarak tutulduğunu raporladı.
Uluslararası Adalet Divanı, İsrail’e yönelik operasyonların durdurulması çağrısı yapmış olsa da Tel Aviv yönetimi bu kararları dikkate almıyor. Transition kullanırsak, bu durum yalnızca Gazze’deki yıkımı artırmakla kalmıyor, aynı zamanda uluslararası hukuk düzeninin işlevsizliğini de ortaya koyuyor.
https://www.ilkbakisgazetesi.com