Mankurt, Orta Asya mitlerine göre ve eski Türk, Kazak ve Kırgız destanlarından edinilen bilgilere göre dönemin Orta Asya halkları arasında çok yaygın bir işkence ve zihin kontrol yöntemiydi.
Mankurt haline getirilmek istenen kişinin başı kazınır, başına ıslak deve derisi sarılır ve böylece elleri kolları bağlı olarak güneş altında bırakılır. Başa sarılan deve derisi kurudukça gerilir, gerilen deri başı mengene gibi sıkar ve inanılmaz acılar vererek aklını yitirmesine neden olur. Böylece kişi öz benliğini yitirerek, kendisini kimliksizleştirenlerin kölesi haline gelir.
Bugün ise mankurtlaşmanın farklı bir yöntemiyle karşı karşıyayız. Özellikle, gençlerimizi kültürel kimliklerinden uzaklaştırmak, içinde yaşadıkları toplumun ahlak yapısını bozmak ve onları köleleştirmek isteyenler, “Sosyal Medya” adı altında bir yönteme başvurmaktadırlar. Bu duruma “Dijital Mankurtlaşma” da diyebiliriz.
Bizler Müslüman bir milletiz. Örf, adet ve geleneklerimiz ve ahlaki değerlerimiz bizim için öncelikli ve vazgeçilmezdir. Bu değerleri ailemizde, okulda ve hayatın içerisinde öğreniriz. Bu değerler gerçek Müslüman olmanın da öncelikli şartlarından biridir. Çünkü örf adet ve geleneklerimizi İslam kültüründen almaktayız.
Sosyolojik açıdan bakacak olursak gençlik, toplumların bel kemiğini oluşturmaktadır. Geleceğimizin inşası için ümit bağladığımız gençlerimizin en verimli olduğu dönemler gençlik dönemleridir. Gençlerimiz sosyal medyayı amaçları dışında kullandığı müddetçe hem kendilerinin, hem de içinde yaşadığı toplumun değerlerine ters düşecek ve gelecekte zayıf, mankurtlaşmış, adeta esir olmuş bir nesil ortaya çıkacaktır.
Elbette ki teknolojinin olduğu her alanda olmalıyız ve teknolojinin bize sağladığı nimetlerden faydalanmalıyız. Ancak, kazanmış olduğumuz ahlaki değerlerimizden, dinimizden, örf, adet ve geleneklerimizden uzaklaşmamalıyız. Aksine kazanmış olduğumuz bu değerleri sosyal medya ortamına taşıyarak, kendi kimliğimizi ve duruşumuzu göstermeliyiz.
Sosyal Medya aslında Mankurtlaştırmada bir araç, asıl sorun; gençlerimizin yüzyıllardır kendi medeniyetinden, kendi kültüründen uzak yetiştirilmesi ve ahlaklı, faziletli bir gençlik için ihtiyacımız olan ne varsa kuşatma altında olması.
Bu kuşatmayı kırmak gençlerimizin elinde, gerçek Müslüman, ahlaklı ve faziletli gençlik olarak çok dikkatli olmalıyız. Sosyal medya adı altında gençliğimizin ve geleceğimizin kuşatılmasına, bizi mankurtlaştırmalarına asla izin vermemeliyiz.